Deniz Beşer ile (fan)zin kültürü, Fanzineist Vienna Art Book & Zine Fair ve Heyt be! Fanzin
- hüma
- Jun 2, 2024
- 7 min read

(Görsel kredit: Fanzineist Vienna Art Book & Zine Fair)
Herkese selam, iZbe olarak alternatif alanlarda yaratan, iş yapan kısaca üreten figürlerle gerçekleştirdiğimiz röportaj serilerinden oluşacak olan Alternatif Alanda Yaratmak adlı yeni serimiz doğrultusunda serinin ilk röportajı ve podcast bölümü olarak Deniz Beşer’le (fan)zin kültürü, Fanzineist Vienna Art Book & Zine Fair ve Heyt be! Fanzin üzerine konuştuk. Röportajı podcast olarak da tecrübe edebilirsiniz.
Deniz Beşer İstanbul ve Viyana’da yaşayan enstalasyon, fanzin, resim ve video gibi birçok alanda üretim yapan bir görsel sanatçı, küratör ve bağımsız yayıncı. Lisede güzel sanatlar eğitimi almaya başlayan Beşer Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde Seramik ve Cam Tasarımı bölümünden mezun olmuş, Sevilla Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde Resim eğitimi almış. Fanzineist’in yanı sıra Deniz, etkinliğin kurucu direktörü olarak İstanbul’da Açık Stüdyo Günleri’ni organize ediyor. Bunun dışında karma sergiler kürate ediyor, kendi sergilerini açıyor ve sanat üretimini sürdürüyor.
Kendi fanzinlerinden ”Heyt be! Fanzin”i Sedef Karakaş ve Barış Sinsi olarak 2010 senesinde kuruyor. Deniz Heyt be!yi Deform Müzik ve Taksim Mephisto’da dağıtmakla başlamış sonrasında dağıtım noktalarını arttırmış. İstanbul’da 30 farklı kitabevi, müzik dükkanı ve sanat galerine dağıtımını kendi yapıyor ve son 4-5 senedir bu ülkeler Avusturya, Almanya, Çekya, Kanada, Brezilya, İtalya ve İspanya olmak üzere 7-8 farklı ülkede Heyt be!nin dağıtımı yapmayı sürdürüyor. Fanzin atölyeleri düzenliyor ve Viyana'da bağımsız sanat yayıncılığı etkinliği olan Fanzineist Vienna Art Book & Zine Fair organizasyonunu sürdürüyor.
1. Zin nedir? Biraz da anılara dalacak olursak sizin zin ile ilişkilenmeniz/ ona olan ilginiz nasıl başladı? Zin sizin için nedir?
● Geçmişte literal anlamda “fanzin” olarak adlandırılan bilim kurgu
alanındaki fan/hayran yaratımları ile başlamış sonrasında özellikle Punk kültürü ile özdeşip sesini duyuran, alternatif kültürün, isyanın ve direnişin sesi olmuş bir alternatif medya unsuru olan zinler günümüzde nasıl bir evrim geçirdi? Zinin çağdaş dünyada anlamı nasıl değişti?
Merhaba, bir soru içerisinde 5 farklı alt soruyla karşılaşmış olmam, biraz uzun bir cevap vermemi gerektirecek gibi görünüyor.
Fanzinler, genellikle fotokopi yoluyla çoğaltılan ve sınırlı sayıda basılan, kendin yap etiğini benimseyen yayınlardır. ISSN veya bandrol içermezler, hiyerarşik bir yapıları yoktur ve en önemlisi sansüre ve denetime tabi olmayan bağımsız medyadırlar. Zine ise benim için sanat pratiğimde yer alan en önemli medyumlardan biridir. Görsel sanatçı ve küratör olarak çalışmalarımda zine estetiğini taşıyan unsurlar bulunmaktadır. Sergilerimde resimlerimin yanı sıra bu fanzin formundaki işlerimi de sergiliyorum ve bu benim için artık vazgeçilmez bir pratik haline geldi.
Fanzinlerle tanışmam 2000'li yılların başında oldu diyebilirim. Yanlış hatırlamıyorsam 2002 senesi doğru bir tarih olabilir. O dönemlerde, özellikle Deform Müzik'te yer alan fanzin ve demolar ilgimi çekerdi. Bu demo albümlerin yanında fanzinlerin de yer alması ve benim bu yayınlara göz atmam ile bu merak başladı. İlk okuduğum fanzinin adını şu an hatırlayamıyorum fakat sıkı bir punk fanzini olduğu hala aklımda. O dönemlerde Beyoğlu'ndaki bazı müzik dükkanları ve çevremizdeki arkadaşlar fanzinlere ulaştığım kanallardı.
Gelişen teknoloji ve internet sayesinde, bazı zineler dijital yayınlara ve websitelere dönüşürken, bazı fanzinler de internet ve sosyal medyayı bir tanıtım aracı olarak kullanmayı tercih etti. Bu açıdan fanzinlerin ilişki ağı internet ve sosyal medya ile muazzam bir ivme kazandı. Şu anda internet sayesinde Şili, Japonya, Avustralya, İsviçre, Amerika ve daha nice ülkeden fanzinciler ve okuyucular ile sıkı bir iletişim ağı oluşturuyoruz. Yurtdışı ve yurt içinden daha önce tanışmadığımız insanlar fanzinlerimizi internetten sipariş verebiliyorlar. 90'larda buna benzer bir iletişim ağı söz konusuydu ancak hız ve iletişim formu olarak daha yavaş işleyen bir formattı.
Ben, hibrit bir ağ sisteminin en verimli sonucu verebileceğini düşünüyorum. Okuyucu ile fiziksel etkinliklerde, sergi ve festivallerde buluştuğumuz gibi, dijitalde sanal sanat kitabi ve fanzin sergileri, sosyal medya, elektronik posta bültenleri ve mail aracılığıyla da iletişimi sürdürmek bence çok önemli.
Fanzinlerin bu dönemde ise anlamını ve gücünü kaybettiğini hiç düşünmüyorum. Dünya üzerinde 200'den fazla fanzin festivali ve sanat kitabı fuarı mevcut. Önemli çağdaş sanat müzeleri ve sanat kurumları hâlen zineleri ele alan sergiler açmaya devam ediyor.

(Fotoğraf kredit: Deniz Beşer)
2. Yıllık düzenlenen Viyana Fanzin Festivali nedir, nasıl ve ne amaçlarla doğdu? Bu festivalden önce, Deniz, sizin İstanbul’da da benzer bir zin festivali organize ettiğini biliyor gibiyim. İstanbul’dan Viyana’ya nasıl bir yolculuktu Fanzin Festivalinin serüveni?
Öncelikle, düzenlediğim etkinliğin adıyla ilgili bir düzeltme yapmak isterim. Organize ettiğim etkinlik "Fanzineist Vienna Art Book & Zine Fair." Bu sadece bir fanzin festivali değil, aynı zamanda sanat kitabı ve sanatçı kitaplarına da ağırlık veren bir fuar. Fanzineist, sadece fanzinlerin yer almadığı, sanat kitapları yayınlayan yayınevleri, sanat kitapçıları, sanat kurumları ve üniversitelerin de yer aldığı oldukça kapsamlı bir etkinlik.
Festival, 2016 ve 2017 yılında "Fanzineist - Zine Fest of Istanbul" adı altında organize etmeye başladığım bir etkinlikti. Başlangıcından beri uluslararası bağımsız yayınlara odaklanan ve festival kapsamında paralel etkinliklerle zenginleştirilmiş bir organizasyondu. 2016 yılından beri Viyana'da yaşıyorum ve ben İstanbul'dan taşınınca Fanzineist'i de benimle birlikte Viyana'ya getirmiş oldum. Adını ise "Fanzineist Vienna Art Book & Zine Fair" olarak güncelledim. 2019 yılından beri ise Fanzineist Vienna, 40 farklı ülkeden 545 sanatçı, fanzinci ve yayınevine ev sahipliği yaptı ve her geçen gün kapsamı ve ziyaretçi sayısı genişleyen bir etkinliğe dönüştü.
Fanzineist Vienna Art Book & Zine Fair, bu sene ise 30'dan fazla ülkeden gelen 128 sanatçı ve yayıncı ile birlikte 26 online katılımcıyı ağırladı. Bağımsız yayıncılığa ilgi duyanlar için yeni eserler keşfetme, benzer düşünen kişilerle tanışma, alandaki son trendleri ve gelişmeleri öğrenme fırsatı sundu. Ziyaretçiler, fanzinlerden sanatçı kitaplarına, çizgi romanlardan grafik romanlara kadar geniş bir yayın yelpazesiyle karşılaştılar ve 2500'ün üzerinde ziyaretçiyi ağırladık. Aynı zamanda, 3 gün boyunca 34'ten fazla konser, atölye, performans, sunum ve fanzin film gösterimlerine yer verdik.
3. Fanzinler özellikle perzin gibi alt medyumlarıyla da çoğunlukla kendine has yayınlar. Peki fuar süreci boyunca karşılaştığınız özellikle unutulmaz ya da beklenmedik bir zini paylaşabilir misiniz?
Bunun yanı sıra, Berlin'den çeşitli punk zineleri, Meksika'dan art zineleri ve Hollandalı yayıncı Print Room Rotterdam'un tuvalet ile ilgili ürettiği zineler akımda kalanlar arasındaydı. Tabii fuar içerisinde binlerce zine ve sanat kitabı vardı ve her biri birbirinden yaratıcı ve özel üretimlerdi. Hafızamın çok iyi olmamasına rağmen, tüm zine ve sanat kitapları benim için unutulmazdır.

(Fotoğraf kredit: Uğur Karakan)
4. Fanzin yapımı bir kendini ifade etme ve aktivizm biçimi olabiliyor. (Fuar Viyana’da olduğu için) Viyana'daki fanzin yaratıcıları tarafından tekrarlanan temalar veya konular ne fark ettiniz mi ve festival bu sesleri nasıl güçlendiriyor? Ayrıca fuarin uluslararası bir yanı da var bu soruyu aslında festivale gelen/gönderilen sizin tecrübe etme şansınızın olduğu zinler üzerinden daha global bir perspektiften de yanıtlayabilirsiniz diye de düşündüm.
Queer ve feminizm ile ilgili zinelerin sayısının arttığını gözlemledim. Bu sene özellikle Queer yayıncıları, fanzin yapımcıları ve sanatçılar için özel bir açık çağrımız vardı. Bu çağrı sonucunda 30'dan fazla Queer katılımcımız yer aldı. Ayrıca, kedilerle ilgili epey bir fanzine rastladım. Sanırım bu ara trend gibi.
Fanzinler, özgün birer sanat eseri olarak, hem kendini ifade etme aracı hem de bir aktivizm biçimi olarak değerlendirilebilir. Viyana'daki fanzin yaratıcıları tarafından sıkça işlenen temalar arasında toplumsal cinsiyet eşitliği, çevre bilinci, politik aktivizm ve kültürel kimlik gibi konular dikkatimi çekti. Bu temalar genellikle yerel ve küresel toplumsal meselelere odaklanarak, fanzinler aracılığıyla seslerini duyurmak isteyen sanatçılar tarafından işleniyor.
,
Festival, bu sesleri güçlendirmek için önemli bir platform sağlıyor. Katılımcılar, fanzinler aracılığıyla kendi hikayelerini, deneyimlerini ve düşüncelerini paylaşma fırsatı buluyorlar. Ayrıca, festivale katılan sanatçılar ve ziyaretçiler arasında etkileşim ve diyaloglar, fanzinler aracılığıyla önemli bir şekilde artırılıyor.
Festivalin uluslararası boyutu da dikkate değerdir. Yurt dışından gelen fanzinler, farklı kültürlerin bakış açılarını ve deneyimlerini bizimle paylaşarak, festivalin daha geniş bir perspektif kazanmasına katkı sağlıyorlar. Bu şekilde, festival sadece yerel değil, aynı zamanda küresel bir etkileşim ve anlayış platformu haline geliyor.
Fanzineist Vienna Art Book & Zine Fair, fanzinler aracılığıyla kendini ifade etmenin ve aktivizmin güçlü bir destekçisi olarak işlev görüyor. Hem yerel hem de uluslararası katılımcıların katkılarıyla, festivale geniş bir çeşitlilik ve derinlik kazandırılıyor, böylece toplumsal değişim ve etkileşim için önemli bir alan oluşturuluyor.
5. (Fan)zinin yapımı, dışlanmış toplulukların hikayelerini ve bakış açılarını paylaşmaları için güçlü bir araç olabiliyor. Peki Fanzineist Vienna Art Book & Zine Fair, uluslararası sahnede ve Viyana'nın yaratıcı sahnesinde yeterince temsil edilmeyen grupların seslerini nasıl destekliyor ve güçlendiriyor?
Bu sene, Fanzineist ́de Queer Quartier alanında queer sanatçı ve yayıncılara özel bir yer ayırdık. Bu sayede, LGBTQ+ topluluğunun deneyimlerini ve perspektiflerini ifade etmeleri için bir platform sağlandı. Aynı zamanda, bipoc sanatçı ve yayıncıların katılımı da arttı. Bu, fuarda çeşitliliğin ve kapsayıcılığın arttığını gösteriyor ve farklı kültürel arka planlardan gelen sanatçıların ve yayıncıların seslerinin daha geniş bir kitleye ulaşmasını sağlıyor.
Böylelikle, Fanzineist Vienna Art Book & Zine Fair, dışlanmış grupların seslerini duyurarak ve onların sanatsal üretimlerini destekleyerek, daha kapsayıcı bir sanat ve kültür ortamının oluşturulmasına katkı sağlıyor.

(Fotoğraf kredit: Uğur Karakan)
6. Fanzinlerin ana akım medya ve kültüre karşı duruş hususunda bir geçmişi var. Dijital medya çağında gelişen fanzinlerin rolünü nasıl görüyorsunuz ve fuar bu değişimlere nasıl uyum sağlıyor?
Fanzinler, ana akım medyaya karşı bir tokat niteliğindeki nadide yayınlardır. Bu çağda da fanzine ve basılı yayınlara ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Okuduğumuzu daha iyi hissedebilmek, kağıda dokunmak ve fanzini fiziksel bir materyal olarak daha iyi algılayabilmek için basılı halleri bence gerekli.
Dijital medya çağında, fanzinlerin rolü daha da önemli hale geldiğini düşünüyorum. Bu fanzinler, internetin sunduğu olanaklarla birlikte, daha geniş bir kitleye ulaşma ve daha çeşitli içerikler sunma imkanına sahip olmuşlardır. Bu da bizler adına bir avantajdır. Fanzinler, dijital medya çağında, ana akım medyanın sınırlamalarını ve çoğunlukla belirli bir ideoloji veya bakış açısıyla sınırlı olan içeriklerini aşma fırsatı sunar. İnternetin sağladığı geniş erişim ve kolaylık sayesinde, fanzinler daha çeşitli konuları, deneyimleri ve bakış açılarını kapsayarak, daha kapsayıcı bir medya ortamı oluşturabilirler. Her ne kadar basılı fanzine karşı yoğun ve romantik duygular beslesem de dijital fanzinlerin geleneksel materyallerden farklı olarak, daha kolay paylaşılabilir ve erişilebilir olmaları nedeniyle, daha geniş bir kitleye ulaşma potansiyeline sahip olması gerçeğini yadsıyamam. Bu bir gerçek! Fanzineist Vienna Art Book & Zine Fair olarak 2021 yilindan beri bu değişime uyum sağlamak için çeşitli yollarla adım attık. Bu açıdan dijital fanzinlere de yer veren bir platform olarak kendimizi konumlandırdık.Fuar, geleneksel basılı fanzinlerin yanı sıra dijital fanzinlerin ve sanatın da sergilendiği bir etkinlik olarak düzenleniyor. Online sergimizde ulaşılabilir dijital fanzinler de mevcuttur. Ayrıca, fuarın dijital platformlarda da aktif bir şekilde tanıtımı yapılmakta ve sanatçıların, yayıncıların sanat kitabı ve fanzinlerini sitemiz fanzineist.com üzerinden sergileme imkanı sunulmaktadır. Bu sayede, fanzinlerin ve sanatın dijital dünyadaki önemi ve etkisini daha fazla vurgulayıp, bu değişime uyum sağlamaya çalışıyoruz.
7. Fanzin festivali deneyimi sadece fanzinlere göz atmanın ve satın almanın ötesine de geçebiliyor. Peki, katılımcıların festivalde bekleyebilecekleri etkileşimli unsurlardan bazılarını ve bunların genel deneyimi nasıl iyileştirdiğini açıklayabilir misiniz?
Bu tür etkinliklerin en belirgin özelliklerinden biri, sanatçıların ve yayıncıların fanzinlerini imzalayıp katılımcılarla sohbet etme fırsatı sunmasıdır. Bu şekilde ziyaretçiler, fanzinlerin yaratıcılarıyla birebir iletişim kurarak eserlerin arkasındaki hikayeleri ve ilham kaynaklarını öğrenme şansı bulur. Aynı zamanda, katılımcılar için unutulmaz anılar oluşturur ve festival deneyimini daha kişisel hale getirir.
Bu tip fuar ve festivallerde oluşan sıkı dostluk ve arkadaşlık ise benim için en önemli sosyal ilişkilerden biridir. Ayrıca, atölye çalışmaları ve paneller gibi etkinlikler de festivalde katılımcıları bekleyen unsurlardan biridir. Bu etkinlikler, katılımcıların fanzin kültürü hakkında daha derinlemesine bilgi edinmelerini ve belirli konular üzerine tartışmaları sağlar. Katılımcılar, deneyimlerini diğer fanzin severlerle paylaşma ve yeni fikirler edinme fırsatı bulur.
Bunun yanı sıra, interaktif enstalasyonlar ve performanslar da fuar deneyimini zenginleştiren etkinliklerden biridir. Bu tür etkinlikler, katılımcıların sanatı daha yakından deneyimlemelerine ve kendilerini sanatın bir parçası olarak hissetmelerine olanak tanır.
Comentarios